Kâbusa Dönüşen Kamp Macerası

Merhaba dostlar, inanması gerçekten çok zor olacak ama başımdan geçen bu korkunç olayları paylaşmak istiyorum. Hala o gecenin kâbusları zihnimi kemiriyor. Anlatacaklarım sizi dehşete düşürebilir, ama kalbimden geçenleri olduğu gibi yazacağım. Her şey geçen yıl Temmuz ayında başladı. Yazın sıcak günlerini arkadaşlarla sahilde kamp yaparak değerlendirmeye karar vermiştik. Üniversite hayatının yorgunluğunu biraz olsun atmak için bu fırsatı kaçırmak istemedik. O günlerde aklımızda sadece eğlenmek, şarkılar söyleyip dans etmek vardı. Kâbuslara dalan hayallerimiz ne büyük bir hata ettiğimizi gösteremezdi... Güneş batarken ateş başında toplandık. Biri gitar çalıyor, diğerleri türkülere eşlik ediyordu. Rüzgarın hışırtısı ve dalgaların şakırtıları arasında birdenbire korkunç birçığlık duyuldu! Sanki biri işkence görüyordu. Yüreklerimiz ağzımıza geldi ve şarkılar sustu. Etrafı dinlemeye başladık, her yer buz gibi bir sessizliğe gömülmüştü. Derken karanlıktan uzun boylu, cılız ve ölü gibi soluk bir adamın figürü belirdi. Avazı çıktığı kadar haykırıyordu: "Kanatsız melekler geldi! Hiçbirimiz kurtulamayacak!" Gözleri fırlayacak gibi açılmıştı. İnsandan çok şeytana benziyordu, sanki bedenine cinler girmişti. Hepimiz korkudan adeta dilimiz tutuldu. Arkadaşlardan biri "Sakin olun, galiba bir şey içmiş" demeye çalıştı ama adam hızla üzerine yürüdü. Gözlerinde gizemli ve şeytani bir parıltı vardı. Ağzından tükürükler saçılıyordu. Bana döndü ve "Sizden bazılarının ruhlarını ele geçireceğim!" diye bağırdı. Ellerini havaya kaldırdı, tuhaf el hareketleri yaparak bilmediğim dilde sözcükler mırıldandı. Ardından çevremizde acayip bir rüzgar kalkınca sanki beden ve ruhumdan ayrılıyormuşum gibi hissettim. İçimden garip ve korkunç sesler gelmeye başladı...Bir anda ayaklarım yerden kesildi ve havada asılı kaldım. Arkadaşlarım şok içinde bana bakıyorlardı. Ben ise çığlıklar atıyordum fakat kendi sesimi duymuyordum. Sanki bedenim başka bir gücün eline geçmişti. Bilincim kapanmak üzereydi ve karanlığa gömülüyordum. Son gördüğüm şey, o adamın dişlerini gıcırdatıp kahkahalar atmasıydı. Ertesi sabah nehir kıyısında uyandım. Nasıl oraya geldiğimi hatırlamıyordum. Üzerimde sayısız çizik ve bere izleri, morluklar vardı. Vücudum parçalanmış hissediyordum. Zihnim o anıyı silemeyecek kadar derin yaralanmıştı. Bir daha o kâbusu yaşamamak için her şeyimi verirdim... O adamın sözleri hala kulaklarımda çınlıyor: "Kanatsız melekler sizleri de ele geçirecek!" Alnında garip bir üçgen şeklinde kara bir leke olduğunu çok iyi hatırlıyorum. İnsan mı, hayalet mi, cin mi? Bilmiyordum ama varlığından şüphem yoktu. Sahilden hızla uzaklaştım ve bir daha oraya dönmedim. Aradan yıllar geçti ama o yaşadıklarım hâlâ kafamda dolanıp duruyor. Geceleri kabuslar görüyorum, o adamın kahkahalarını duyar gibiyim bazen. Tedavi olmaya çalıştım, hipnozla geçmişe gittim ama hiçbir şey işe yaramadı. Sanki o varlık beni ele geçirmiş ve bir parçasını içimde bırakmıştı. Başıma gelenleri kimseye anlatamadım, deli diye bağırırlardı herhalde. Siz olayın üzerinden yıllar geçtiği için inanır mısınız bilmiyorum. Ama ant içerim ki her kelimesi gerçektir. O karanlık güçlerin nelere kadir olduğunu görmüş biri olarak derim ki; sakın ha onlarla asla yakından uzaktan ilişkiye girmeyin. Aksi takdirde hayatınız kâbusa dönebilir, ben gibi yıllarca mahvolmuş halde yaşarsınız... İşte başımdan geçen bu unutulmaz ve korkunç olayın tüm ayrıntılarını anlattım. Ruhuma kazınan o anıları bir kez daha canlandırmak bile beni titretiyor. Umarım siz asla böyle bir şeye şahit olmazsınız. Cin, şeytan veyahut başka karanlık varlıklara ebediyen uzak durun. Aksi takdirde kurtulmanız çok zor olur...

Next Post
No Comment
Yorum Ekle
comment url